Last Update on: 28/11/11

İPEK YOLU

Yer (Bölge): UZAKDOĞU
Tur Adı: İPEKYOLU TURU
Otel Yıldızı:
Tur Tarihi: 12.05.2012
Tur Süresi: 18 gün
Tur Fiyatı: 3.990,00 €

 

1.Gün: İSTANBUL-TAŞKENT TK 136 22.00 04.25+1
Akşam 20.00’de THY kontuarı önünde buluşma ve bagaj işlemlerini takiben Özbekistan’a uçacağız. 23 milyonluk Özbekistan’da Rus, Tacik, Kazak, Tatar, Karakalpaklar %2,Kırgız ve Koreliler %1, geri kalan ise Özbeklerdir. Buhara’da; Yahudiler, Ortodoks ve Katolikler, Baptistler ve Evangalistler, Protestan ve Fergana vadisinde yaşayan Budistler var.

2.Gün: TAŞKENT-SEMERKAND (Özbekistan)
Sabah erken saatlerde varışı takiben, otelimize transfer sonrası, Taşkent şehir turumuza başlıyoruz. Timur Han Meydanını ve Ali Şir Nevai Tiyatrosunu göreceğiz. Şehir turunu takiben, otobüs yolculuğu ile Semerkand’a hareket ediyoruz. Varışı takiben otelimize yerleşme. 01 elçilik plaka kodu ile; dili, dini ve kültürü bir bu kardeş ülke Özbekistan’ı ilk tanıyan Türkiye’dir. Bugün iki ülke arasında, kültürel alt yapı ve yapılandırma çalışmaları, zayıf da olsa; ekonomi ve eğitim alanında güçlü bağlar kurulmuş durumda. Kervanlar geçen yüzyıla kadar geçiyormuş eski İpek Yolu’ndan. 


3.Gün: SEMERKAND-BUHARA
Sabah kahvaltıyı takiben, Semerkand çevre turumuza başlayacağız. Uluğ Bey Medrese ve Rasathanesi, Bibi Hanım Türbesi, Registan Meydanı, Gur-Emir Mozolesi başlıca göreceğimiz yerlerdir. Daha sonra göreceğimiz Şahı Zinde ise; Orta Asya’nın Mekkesi gibidir. Bu kutsal mezarlar sokağı, mavinin tüm tonlarından mozaik ve fayanslarla sizi sarıp sarmalıyor. Hala tüm medreseler ve mezarların yatır muamelesi gördüğü bölgede; Timur’un tüm akrabalarının da mezarları olan Şah-ı Zinde’de, bir elektrik kablosunun üstüne bağlanmış yüzlerce çaput tüm dilekleri iletiyor etrafına. Tüm Orta Asya’da duvarları resimleme geleneği var, köylerde bile motiflerle süslü duvarlar. Türk mezar taşları heykel formlarında yapılmış. Şah-ı Zinde’de kanalizasyon kapaklarının üstünde bile lale resimleri var. İzole kalmış yerlerde şamanizm hala korunmakta, ateş yakarak ibadet etmek, dilek tutmak çok yaygın. Kutsal su, kutsal ateş ve kutsal ağaç kültürü ise halen devam etmektedir. Hala devetüyü, büyü ve hastalıklarda kullanılıyor. Programımızın ardından, Buhara’ya gidecek ve konaklayacağımız otele varışı takiben, check-in yapacağız. Binbir Gece Masallarının geçtiği Semerkand ve Buhara; topraktan evleriyle ve buna tezat oluşturan muhteşem camileri, medreseleriyle geçmiş dönemlerde, bahçeler kenti olarak bilinirmiş. Buhara bahçeleri kayısı, kiraz, üzüm, kavungül, süsen, ayçiçeği, haşhaş ve tütünleriyle ünlüymüş. Buhara’da birçok yapı Sovyet döneminde kötü restorasyondan geçmiş ve aslı bozulmuş. 


Modern adı altında yapılan KGB binaları, kilometrelerce koridorlardan oluşan yapılar, Buhara’nın ölen ruhunun gizlendiği labirentler gibi. Ark denilen kent girişinin ve kalenin hemen yanı Leb-i Havuz arkası ise zindan. Buhara havuzlarıyla da ünlü bir kent, hala Leb-i Havuz kentin bir bölümünün adı ve havuz kenarlarında alçak peykeler ve hemen arkasında eşeğine binmiş çarıklı Nasrettin Hoca heykeli bir tanıdık olarak gülümsüyor. Burada ve Çin’de ona “Ependi” deniyor. Son parlak çağını 16.YY.da yaşayan Buhara, eskiden pazarıylada ünlüymüş. Bugün elişi yapan kalmamış. Şaybaniler zamanında yüzlerce kervansaray, yüzden fazla medrese, onbin öğrenci ve 300 caminin görkemini Kalan Minar (büyük minare) 850 yıllık haşmetiyle anlatır gibi. Dar sokakları, alçak toprak evleri, kenarlarında kavak ağaçlarının yükseldiği geniş caddeleriyle Semerkand altın tozcuklarının serpildiği bir kentte mavi çinilerle süslü şehir merkezi Registan ve Timur’un anıt mezarıyla geçmişin koynunda uyur gibi. Büyük İskender burayı alınca; “Marakanda için duyduğum her şey doğru, eksik olan şey benim düşlediğimden güzel olması“ der. 



Timur’un torunu Uluğ Bey zamanında bir entellektüeller başkenti olan Semerkand’dan kimler geçmiyor ki; Türkçe yazdığı “Zafername” ile ünlü tarihçi Ali Yazdi, şair Lütfi, Muharrem El Harezmi, Uluğ Bey’in öğrencisi Ali Kuşçu ve hocası Kazızade Rumi. Uluğ Bey kurduğu rasathane ile Avrupalı bilginlerle aynı masada resmedilmiş bir astrolog. Uluğ Bey medresesi ve rasathanesi dönemin bilim akademisi gibi. Uluğ Bey’in trajedisi oğlunun emriyle öldürülmesidir. Kanlı giysilerinden parçalar müzede sergilenmektedir. Timur’un anıt mezarının altın varaklarla süslü kubbesinin altında, siyah bir mermer altında yatmakta Uluğ Bey. Timur’un Gür Emir türbesi kadar görkemli olmasa da Çinli eşi Bibi Hatun için yapılan cami devasa kubbeleriyle görkemli bir atmosfer sunuyor. 

4.Gün: BUHARA
Sabah kahvaltıyı takiben, Buhara Şehir turumuza başlıyoruz. Önce Lyabi-Khauz Medresesini ziyaret edeceğiz. Kalyan Camisi, Eyüp Çeşmesi ziyaretini takiben, sırasıyla İsmail Samani Mozolesi, Emir Komutu, Buhara Tarih Müzesi, Emir Alimhan Yazlık Konutu’nu ziyaret edeceğiz. Daha sonra; İslam dininin önemli merkezlerinden biri olan İmam El Buhari Türbesi de göreceğimiz yerler arasındadır. 

5.Gün: BUHARA-URGENÇ
Kültürlerin, dinlerin ve ticaretin kesişme noktası olan Buhara; eskiden Maveraünnehehr’in merkezi olup Cengiz Han tarafından viran edilmiştir. Tuğla ve kerpiçten sarı bir Orta Asya kenti olan ve mavi çinili başkaldırısıyla Zerefşan ırmağının onu böldüğü eski büyük İpek yolu’nun görkemli kenti Buhara dinlerin kalbidir. 2500 yıllık Buhara birçok yıkım, istila ve kıyım yaşamıştır. Büyük İskender’den Arap istilasına kadar geçen maceralı tarihinde Araplar tüm zerdüşt tapınaklarını camiye dönüştürmüşlerdir. Maghoki Attar Camii bunlardan biridir, 5.YY.da Zerdüşt tapınağı olarak yıkıma uğramış, erken dönemde Budist tapınak olmuş ve 16.YY’a kadar cami olmakla birlikte akşamüstleri sinagog olarak kullanılmış Yahudiler tarafından. Bu cami, gerçek bir Buhara tanımıdır. Aşkın, şarabın ve bilimin kenti Ömer Hayyam’dan, İbni Sina’ya yaşadığı görkemi bugün bulmak pek kolay değil. En çok Timur dönemi yapıları bugüne kalan Cengiz Han herşeyi yerle bir etmiş. Eski Buhara büyük surları ve kapılarıyla üç bölümdür; İki bölüm emir’e ait olup üçüncüsü tüccarlara ve pazara ait. Bugün ise alınıp satılacak hiç bir şey yok ortada. Türk tırlarından ne düşerse, düzensiz bir mal akışı var. Arap istilasında 700 zengin tüccarın terk ettiği Buhara bugün ticaretin kalbi değil artık. Bu gün kara yolculuğu ile Urgenç’e gidiyoruz.


6.Gün: URGENÇ- TAŞKENT
Sabah kahvaltıyı takiben, Taşkent’e hareket etmeden önce 17.yy UNESCO tarafından Kültür Mirası olarak deklare edilmiş, mavinin kenti; Khiva’ya gideceğiz. Ahmet Biruni’nin ve İbni Sina’nın doğduğu ve 9. ve 10. yüzyıllarda Doğu Rönesansının yaşandığı bu bölgeyi Nuh’un oğlunun kurduğu rivayet edilir. Mavi göğün içine yükselen mavi çinili minareler, turkuaz fayanslar Gök Tanrı Tengrinin kutsal rengini yerden alıp göklere savuruyor gibi. Tüm kapılar ve pencereler de mavi boyalı eski inançtan kalma bir gelenekle. Çünkü mavi kutsal renk.

7.Gün: TAŞKENT-BİŞKEK(KIRGIZİSTAN)

Sabah kahvaltıyı takiben; Kırgızistan’a uçuş. Başkent Bişkek‘e varışta şehir turu yapacağız.”Mehman Ataana’dan Uludur” yani gelen konuk; evdeki en büyük olandan önemlidir, demek olan bu atasözü ayni zamanda Türklerde ki soyağacının “ana” ile başladığına da işaret eden eski bir söylemdir. Kırgız sözcüğü de “kırk kız”dan gelmekte ve kırk anaya dayalı kabileden ana kökenli efsaneye dayanmaktadır. Yolculara para vermenin bir gelenek olduğu ülkede, konuklar tuz ve ekmekle karşılanıyor.


8.Gün: BİŞKEK-NARYN
Sabah erken kahvaltı sonrası; Asya steplerinde, güneye doğru yolculuk yapıyoruz. Burana Kulesi ve Anıt Mezarları gördükten sonra, Narin şehrinde Halı dokuma merkezlerini ziyaret edeceğiz.

9.Gün: TAŞRABAT-Torugart Geçidi-KAŞGAR

Sabah kahvaltıyı takiben; Çin tarafına doğru, Kaşgar yolculuğumuz, yaklaşık 6 saat sürecektir. Kırgızistan’ın en önemli anıtlarından Taşrabat Kervansarayını gezecek ve yaklaşık 4000m. rakımlı Torugart Geçidinden geçerek İpek Yolu’nun en önemli şehri olan Kaşgar’a varacağız.


10.Gün: KAŞGAR
Sabah kahvaltı sonrası önce; Kaşgarlı Mahmut Türbesi’ni ziyaret edeceğiz. Daha sonra, tam gün sürecek şehir turu yapacağız.


11.Gün: KAŞGAR-Yengisar-Yarkent-Kargilik-Cuma-HOTAN(ÇİN)

Erken kahvaltı sonrası, birçok kenti de görerek, Orta Asya İpek Yolunun önemli kentlerini görerek Hotan’a varacağız.



12.Gün: HOTAN-MINFENG(ÇİN)
Sabah kahvaltı sonrası, Taklamakan Çölünü de geçerek Minfeng’e hareket ediyoruz.

13.Gün: MİNFENG-Aksu-KORLA
Sabah kahvaltıyı takiben, İpek Yolu kentleri ve Taklamakan geçişini tamamlayarak, Korla şehrine varacağız. İpekyolu biraz da “deve yolu”dur. Sıcaklığın yazın 50, kışın -20 dereceyi bulduğu Taklamakan Çölü’nü, Çin develeri geçmişler hep. Onlara çölün gemileri denirmiş. 30 gün hiç yemek yemeden gidebilen bu çift hörgüçlü develer günde 30 km.yol alabiliyor. Artık kervan olmadığından eğitilmiş olan deve bulmak çok zor artık. 


14.Gün: KORLA-TURPAN

Sabah kahvaltıyı takiben, Türk dokusunu hissedeceğimiz Turpan’ı gezeceğiz. Flamming Dağları’nın dibinde bulunan ve deniz seviyesinin de altında bulunan bu Uygur Kenti; gerek Pazaryerleri gerekse cami ve sokakları ile tam bir Türk mekânı gibidir.
Turfan şehri Turfan Havzası´nın kuzey kenarında kurulmuş, havzanın en çukur yerinde Ayding Gölü, deniz seviyesinden 154,50[2] metre derinlikte olan bölgede bulunur. Böylece Turfan dünya´da Lut Gölü´nden sonra ikinci çukur olan havzasıdır. Dünyanın en sıcak yerleşim bölgelerinden birisidir. Doğu Türkistan´da hava sıcaklığının en yüksek olduğu bir bölgede kurulmuş olan Turfan, "Alev vahası" olarak da adlandırılır.

15.Gün: TURPAN-URUMCHI
Sabah kahvaltıyı takiben, Turpan turumuza devam edeceğiz. Süleyman Camii, Astina Mağaraları, Jiaoh Kalesi, Emin Minaresi, 1000 Buda mağarası başlıca ziyaret edeceğimiz yerler arasındadır.
Urumçi, Çin´in kuzeydoğusunda yer alan, Doğu Türkistan adıyla da bilinen, Sincan Uygur Özerk Bölgesi´nin başkentidir. 2,5 milyon nüfuslu bir şehir olup 10.989 km²´lik bir alan kaplar. Mançu İmparatorluğu 1884 yılında, Doğu Türkistan istilasını gerçekleştirdiğinde şehre Çince 迪化 (Dihua) adını vermişlerdi. 1955 yılında, daha öncelerden Eyalet statüsündeki Doğu Türkistan´ın, Sincan Uygur Özerk Bölgesi olması ile birlikte, başkentin adı da tekrar Ürümçi olmuştur. Çin´in batıya açılan en önemli güzergahlarındandır. Demiryolu taşımacılığında önemli bir geçittir. 174,53 kişi/km². 

16.Gün: URUMCHI-SAYRAM GÖLÜ

Sabah kahvaltıyı takiben, yaklaşık 450km.lik yolculuk yapacağız. Güzergâhımız üzerinde; Sayram Gölü’nü de göreceğiz. Akşam konaklamamız eski tarz Yurt çadırda olacak.


17.Gün: SAYRAM-ALMAATA(KAZAKİSTAN) 

Sabah kahvaltıyı takiben, Korgas Geçidi yoluyla Kazakistan’a girerek Almaata’ya geçecek ve şehir turumuzu yapacağız.
Almatı, Kazakistan´ın 2,000,900 nüfuslu ve en büyük şehridir. Almatı (eski adıyla Almaata) Kazakistan Cumhuriyetinineski başkentidir.Kazakistan´ın güney doğusunda yer alan Almatı Şehri, 1854 yılında Rusların doğuda Sınır Kalesi olarak kurduğu bir şehirdir ve ve bugün ise 2,000,900 nüfusu ile Orta Asya´nın en gelişmiş Kozmopolitan şehridir. Birçok alışveriş merkezi, restoranları, Hoteller ve Kazinoları ile zengin bir yaşam sunar. Eski adı Alma ata olan şehir Alatau Dağları platosunda kalmaktadır. Kazakistan genelinde olduğu gibi, Almatı´da da ana dil Kazakça dır. Kazakistan Cumhuriyeti´inin 1991 yılındaSovyetler Birliğinden bağımsızlığını kazanmasından bu yana, Almatı Şehri Batı pazarlarına açılıp, çok hızlı bir değişime uğradı. Almatı eski başkent olmasına rağmen (Şu andaki Başkent Astana Şehridir.) halen Ülkenin Kültürel, Ekonomik ve Ticari merkezi durumundadır.


18.Gün: ALMAATA-İSTANBUL TK 1351 06:20 09:30

Sabah erken saatlerde, geri dönüş yolculuğu için Havaalanına transfer ve İstanbul’a varış.


TUR ÜCRETİ (vergiler dahil) : Kişi Başı ; 3990 € Tek Kişi Oda farkı : 680€ 


TUR ÜCRETİNE DAHİL OLAN SERVİSLER :

İstanbul’dan İstanbul’a ekonomi (Y) sınıf uçuşlar ve kişi başı 20 kg serbest bagaj taşıma hakkı;

Seyahat Sigortası.ASSIT CARD

Programda yazılı tüm uçuş ;transfer ve konaklamalar

1.sınıf otellerde ve bölgesel YURT çadır konseptinde konaklama


GİYİM / EKİPMAN : Tur güzergahımızda ; günün büyük bölümü arazi araçları ile yerel rehberler eşliğinde yapılıyor. Ortam tüm doğallığı ile ziyaret ediliyor. Araçların çoğu 4x4 düzeniğinde sürüşler ÇÖL geçmeleri ve doğa parkurları vardır.
Rahat ayakkabılar ; mevsimine göre yağmurluk ; uzun kollu t-shirtler; şapka tavsiye ediliyor. Fotoğraf-Video çekilmesi serbesttir.
Yürüyüşler ve ören yerleri ziyaretleri çokça mevcuttur. Rahat ayakkabılar tavsiye edilir.
Otellerdeki prizlerin düzeneğini acentemize danışarak ilgili ara aparatın tarifi alınmalıdır.

TUR ÜCRETİNE DAHİL OLMAYAN SERVİSLER 
TR- çıkış harcı Diğer belirtilmemiş tüm yemekler ve dahil yemeklerdeki içecekler. 
VİZELER : (ücretlerini kayıt esnasında acentamıza sorunuz )
*Özbekistan: Hususi(Yeşil) , Hizmet ve Umuma Mahsus Pasaport Hamilleri vizeye tabidir. 
*Kırgızistan: Diplomatik, Hizmet, Hususi ve Umuma Mahsus Pasaport hamilleri anılan ülkeye yapacakları 30 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır. 
* Kazakistan: Diplomatik, Hizmet, Hususi ve Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır. 
* Çin Halk Cumhuriyeti: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeye tabidir. Resmi Pasaport hamilleri (yeşil) anılan ülkeye yapacakları bir aya kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır. 
Yerel servis tipleri toplamı (100€)* Varışta toplanması tavsiye edilir.Tüm Safari ekiplerine ;yerel kaptanlar ; personallere dağıtlamak üzere tek elden toplanması Tavsiye edilir.



ÜLKE BİLGİLERİ : 

ÖZBEKİSTAN
Bir Türk devletidir. Bağımsız Özbekistan´ın 447.400 km2´lik bir yüz ölçümü bulunmaktadır. Özbekistan; Kazakistan,Tacikistan, Afganistan, Kırgızistan ve Türkmenistan´a komşudur. Başkenti Taşkent´tir. 2009 yılında nüfusu (tahminî) 27.488.000’dir.

Kazakistan,RESMİ adıyla Kazakistan Cumhuriyeti, Orta Asya ve Doğu Avrupa’daki bağımsız devlet. 2.727.300 km2 yüz ölçümü ile (Batı Avrupa´nın yüz ölçümü kadar) dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesidir. Müslüman ülkelerin ve Türk devletlerinin yüz ölçümü bakımından en büyüğü, doğal kaynaklar bakımından da en zenginidir. Kazakistan Türk tarihinin önemli devletlerinden olan Saka, Hun, Göktürk, Kıpçak, Karahanlı, Altın Ordu gibi devletlerin merkez üssü, Kıpçak, Oğuz, Karluk gibi Türk boylarının beşiği olmuştur.

Kırgızistan , Orta Asya´da bir ülke. Denize kıyısı olmayan ülkenin komşuları kuzeyde Kazakistan; batıda Özbekistan; güneybatıda Tacikistan ve güneydoğuda Çin Halk Cumhuriyeti´dir.
Kırgızlar, Göktürk devrinde Kögmen (Sayan) Dağları´nın kuzeyinde yaşamışlardır.840 yılında Uygur Devleti´ni yıkarak bu topraklarda kendi devletlerini kurmuşlardır. Daha sonra bugün yaşadıkları topraklara gelen Kırgızlar, Karahanlılar zamanındaMüslüman olmuşlardır.
Ruslara Orta Asyalı halklardan ilk olarak girerler. Toplumlar arası kavgalar çıkmaya başlayınca Bagış uruusu (toplumu), 1881 yılında Rusya İmparatorluğu´nun egemenliği altına girmeye karar verir.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi, , ÇİN HALK CUM. sınırları içerisindeki UYGUR özerk bölgesi. Doğu Türkistan olarak da adlandırılır. Güneyde Tibet Özerk Bölgesi, güney doğuda Çinghay ve GANSU eyaletleri, doğuda Moğolistan, kuzeyde Rusya, kuzeybatıda Kazakistan ve 
batıda Kırgızistan, Tacikistan,Afganistan, Pakistan ve Hindistan kontrolündeki Keşmir bölgesiyle komşudur. 1.828.418 km² yüzölçümü ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin en geniş idari bölgesidir. Başkenti Urumçi, resmi dilleri Uygurca ve Standart Çince´dir. 

 

P&P Turizm,İnşaat, Taşımacılık, Reklam, Pazarlama San. ve Tic. Ltd.

Manavkuyu Mah. 275/3 Sok. No:1 Da:2 Orkide Apt. Bayraklı İZMİR TÜRKİYE

0232 3484890 - 0232 3485054 - 0533 6126623

info@izmirtour.com